O zaman ney yapıyormuşuz her önümüze gelene, her güzel vakit geçirdiğimiz bir şeyler paylaştığımız, en çok vakit geçirdiğimiz kişilere hemen “ dost “ sıfatını yakıştırıp o bu saf kavramı kirletmiyor muşuz. Ama şöylede bide şu yanından bakmak lazım olaya bir insanla dost olmak yıllar sürebilir diye bir şey yoktur. Yeni bir kişiyle tanışırsın belki tanışmanın üzerinden 1 hafta geçer ama yılların arkadaşlığını samimiyetini yaşayabilirsin o kişiyle.İnsanların tüm yaşanan yalan arkadaşlıkları, çıkara dayalı dostlukları bir anda silinip atılabiliyor. Öyle güveniyorsun ki o insana ondan şüphe etmiyorsun kendinde arıyorsun suçu kendine güvenmediğin kadar ona güveniyor tüm sırlarını her şeyini acını mutluluğunu onunla paylaşıyorsun. Böyle biran yaşadığın zaman umutsuzluğa kapıldığın zaman bir kişi daha çıkıyor karşınıza sizin kötü zamanlarınızda hep yanınızda oluyor dertlerinizi yüklerinizi almaya çalışıyor ve sadece amacı sizi mutlu etmek oluyor.
Kan bağınız olmadığı halde hep sizin yanınızda olup size kardeşim diyor. Demek zorunda değil aslında niye diyecek olursanız öz kardeş zorunlu kardeşliktir aslında ama dost seçilmiş kardeşliktir aslında. Bu yüzden dost kavramını kardeşlik kavramını iyi bilmeliyiz her insana dostum denmez her insana güvenilmez senin yüzlerce arkadaşın olabilir ama dost dediğin insan o yüzlerce arkadaşa bedel olmalıdır. En önemlisi de güven zaten güvenin olmadığı yerde ne dostluk nede kardeşlik olur. Gerçek dost her insana nasip olmaz olan kişide bunun değerini bilmesi gerekir zaten. Bu yüzden elimizdeki dostlarımızın değerini bilelim.